Haziran Ayı Finansal Koşullar Endeksi
FİNANSAL KOŞULLAR SIKILIĞINI KORUYOR:
Ekim 2023’ten bu yana sıkılaştırıcı konumunu koruyan finansal koşullar, Mart 2024’te dip noktasını gördükten sonra, seçim sürecinin geride kalması, TCMB’nin faiz artırım döngüsünün sona ermesi ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının etkisiyle Nisan ve Mayıs aylarında kısmi iyileşme sergilemişti. Haziran ayında ise reel hisse senedi getirisindeki gerilemenin yanında reel kredi faizi, reel tahvil faizi ve getiri eğrisinin eğiminin sıkılaştırıcı yönde katkısının artmasının etkisiyle endekste tekrar sıkılaşma gözlendi. Finansal koşullardaki sıkılaşmanın ekonomik aktiviteyi yavaşlatıcı etkisini Haziran ayı itibarıyla yayımlanan öncü göstergelerde (PMI, reel kesim güveni, tüketici güveni ve kapasite kullanımı) izliyoruz. Bu etkinin yılın ikinci yarısında da süreceğini bekliyoruz.
Mayıs Ayı Finansal Koşullar Endeksi
BFRC finansal koşullar endeksi (FKE)1 seçim sürecinin sona ermesi, TCMB’nin faiz artırım sürecinin durması, kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışları ve ülkemize yabancı yatırımcı ilgisinin artmaya başlamasının etkisiyle Nisan ve Mayıs aylarında iyileşme sergiledi.
Nisan Ayı Finansal Koşullar Endeksi
BFRC finansal koşullar endeksi (FKE) TCMB’nin Mart ayında yaptığı sürpriz faiz artışının sonrasında 2018 yılından beri en sıkı konuma geçmişti. Devamını Oku
Mart Ayı Finansal Koşullar Endeksi
BFRC finansal koşullar endeksi (FKE) altı aydır sıkılaştırıcı bölgede. Son dört aydır ise yataya yakın bir seyir izliyor.
Küresel Ekonomi Açısından 2023 Yılının Değerlendirilmesi ve 2024 Yılından Beklentiler
- 2023 yılındaki en ilginç gelişme küresel ekonominin parasal ve finansal şoklara dayanıklılığı oldu. Yıl sonuna kadar geçen sürede gelişmiş ülke merkez bankaları tarihte görülmemiş bir hızda faiz artırdılar. Şubat 2024 itibarıyla politika faizi ABD’de %5.5, Avrupa para birliğinde %4, İngiltere’de %5.25 ve artık ilave faiz artırımı beklenmiyor.
- 2022-23 yıllarındaki faiz artırım sürecinin etkileri geçmişten farklı idi, 2023 yılında enflasyon düşmesine karşın ekonomik aktivite ve iç talep öngörüldüğü kadar yavaşlamadı ve özellikle işgücü piyasaları bu duruma fazla tepki vermedi. Sert iniş (hard landing) olasılığından korkulsa da bu gerçekleşmedi. Mevcut göstergeler güçlü parasal sıkılaşmaya rağmen küresel aktivite açısından yumuşak inişe (soft landing) işaret ediyor. Ekonomilerdeki bu dayanıklılık neden kaynaklandı?